- demeuredemeure
- Jan 7, 2023
- 1 min read

başkasını anlamanın mümkün olmadığı bir dünyada ben, “bir yarasa için yarasa olmanın nasıl bir şey olduğunu bilmek istedim.”[1] çünkü karanlığın tadını yarasalar tanır, bense yemeklerimi hep aydınlıkta yedim. hiçbir zaman güneş ışığının ulaşamadığı mağaraların derinliklerinde kanatlarıyla görmeyen gözlerini örterek uyur yarasalar, ben bütün örtülerin ardındaki hakikati arayan filozofları anlamaya çabalarken gözlerimi hiç kırpmadım. “yarasalar genellikle dönerek, hızla uçar ama”[2] ben hep doğrusal bir güzergâhta yavaşça süzüldüm. sonuçta, başkasını anlamanın mümkün olabileceği bir dünya aradım ama kendimi devasa bir yarasa olarak buldum. bir şövalye zırhının içinde sıramı bekledim. sıram geldiğinde şövalye zırhımı benden sonrakine emanet ettim. karanlığın dokuzuncu katına ilerlediğim için ne siz beni bir daha görebileceksiniz ne de ben sizi. karanlık hepimizi aynı anda kuşatacak ve en başa döneceğiz.
Burak Çakır
_________________ [1] T. Nagel, Yarasa Olmak Neye Benzer?, çev. S. Aktuyun. [2] B. Stoker, Dracula, çev. Z. H. Ateş.
Comments