- demeuredemeure
- Apr 10, 2022
- 2 min read

on bir ses duyulur, gecenin on ikisinde. gece yarısında on ikinciyi duymaya alışkın kulak kepçesi, ömrünün sonuna kadar bu on ikinci sesi bekler. kimine göre on ikinci ses yoktur ve bu yokoluş kendini “çifte sessizlik”[1] olarak duyurur. kimine göre on ikinci ses vardır ve bu varoluş kendini “daha da sessizleşen sessizlik”[2] olarak duyurur. her iki durumda da sessizlik, sesin beklendiği andır. kulak her zaman açık kalarak bu anın gelişi için, bir ses kapanı gibi havanın orta yerine çöreklenir.
birbiriyle oynaşamayacak kadar uzağa yerleştirilmiş iki uzantı olarak kulak-lar hem kendi başlarına hem de –bir başın iki kenarında olduklarından– iki başlarına dikilirler. ses titreşimlerini beklerken geçen süre boyunca kulaklar, şayet sessizlik gözle görünür olmaya başladıysa, bağlı bulunduğu bedendeki kalbin atış sesiyle ilgilenirler. özyaşamöyküsünün sesi böyle işitilir. şu durumda kulağın dinlenmeye vakti olmadığı ileri sürülebilir. kulak, dinlenmeksizin dinlemeye mahkumdur. sesin doluluğu onun bağlı bulunduğu kafanın içine kadar uzanan boşluğunu durmadan işgal eder.
bir kitapta yazan kadim bir bilgiye göre kulağın labirenti bedenin içinde kıvrıla kıvrıla göbek deliğine kadar uzanır. üstelik bu göbek, dünyanın göbeği olan omphalostur. tüm kulakların ucu buraya açılır, sözlerin en kıymetlileri buradan fısıldanır. bu durumda kulağın bildiği, bağırsaklarda çınlar. bağırsakların sesi de özellikle geceleri, guruldayarak kulaklarda çınlar. burada kapalı devre bir işitselsindirim sistemi kuruludur.
başka bir kitapta yazan başka bir kadim bilgiye göre de dans, ayaklar kulak olduğunda icat edilmiştir. üstelik bu dans, labirenti sembolize eden geranostur. kulak ve ayak arasındaki mesafe, müziğin sesini koruyamadığından ya ayak işitecektir ya da dans bitecektir. bu durumda kulağın bildiği, ayaklarda çınlar. ayakların sesi de dans zemininde sürtündükçe kulaklarda çınlar. burada kapalı devre bir yürüyenkulak sistemi kuruludur.
kulak, kendine ulaştığı kadarına razı gelir. sesin kalanıyla eğleşir. ancak maalesef hiçbir “kulak yanıt vermemektedir”.[3]
Burak Çakır
_______________________
Comentarios